Bugün, SGW ve PGW’nin işlevlerini anlamaya çalışacağız. Daha önce mobil ağların nasıl çalıştığını ele aldıysak, bu iki unsurun nasıl bir rol oynadığını anlamak, tüm resmi daha net bir şekilde görmemizi sağlar.
SGW, yani Serving Gateway, LTE ağında bir veri geçiş noktası olarak çalışır. Temel işlevi, kullanıcı cihazı ile ağın geri kalanı arasında veri iletimini sağlamaktır. SGW, cihazın hareketine göre verilerin doğru baz istasyonuna yönlendirilmesini organize eder. Bu, özellikle kullanıcı bir baz istasyonundan diğerine geçerken bağlantının sorunsuz devam etmesini sağlar.
PGW, yani Packet Gateway, daha geniş bir sorumluluğa sahiptir çünkü internet gibi harici ağlarla bağlantıyı yönetir. PGW, kullanıcı cihazına IP adresleri atar ve internet üzerindeki verilerin doğru şekilde yönlendirilmesini sağlar. Ayrıca, verilerin güvenli bir şekilde taşınması ve faturalandırma gibi işlevleri de yerine getirir.
SGW ve PGW’nin Temel İşlevleri
SGW | PGW |
---|---|
Kullanıcı cihazı ile baz istasyonları arasında veri yönlendirme. | Harici ağlarla, özellikle internetle bağlantı sağlama. |
Kullanıcının hareketine göre veri iletimini düzenleme. | IP adresi atama ve bağlantı yönetimi. |
Handoff sırasında veri akışını kesintisiz sürdürme. | Güvenli veri iletimi ve ağ politikalarının uygulanması. |
SGW’yi bir otoyol kavşağı gibi düşünebilirsiniz. Veriler, kullanıcının o an bulunduğu konuma göre doğru yola yönlendirilir. PGW ise bu otoyolun şehir dışına açılan kapısı gibidir, yani harici dünyaya geçiş noktanızdır.
İlginç bir nokta da şu: SGW ve PGW, birlikte çalışarak mobil ağın verimliliğini artırır. Örneğin, SGW olmadan verilerin doğru baz istasyonuna yönlendirilmesi mümkün olmazdı. Aynı şekilde, PGW olmadan cihazların internete erişimi kesilirdi. Bu iki bileşen, LTE ağının temel taşlarından biridir ve her biri kendi görevini yerine getirerek kullanıcının kesintisiz bir bağlantı deneyimi yaşamasını sağlar.
İleride, bu iki bileşenin nasıl daha ileri teknolojilerle, örneğin 5G ağlarındaki UPF (User Plane Function) gibi yapılarla ilişkilendirildiğini de konuşabiliriz. Böylece daha büyük bir resim ortaya çıkarabiliriz.